Alt Kültür ve Kurumsallaşma



Örgütlenme kelimesi daha doğruydu belki ama, zaten ortalık toz, duman faklı çağrışım yapacak kelime kullanmayayım dedim. Rol yapma oyunları, bilgisayar oyunları, cosplay, minyatür oyunları, boardgame gibi hobilerle uğraşan kitle yıllar içerisinde büyüyor. Küreselleşme, İnternet falan derken bu kültür ülkede muazzam bir şekilde yayıldı. Hollywood da bu işe el atınca, "ne ile uğraşıyorsunuz?" sorusuna "elf ne" diye açıklamak zorunda olmamak tarif edilmez bir konfor.

Ancak olayın sıkça bahsedildiği gibi kötü giden bir tarafı var diye düşünüyorum. Hala bu hobilerle uğraşanlar kurumlar kuramıyorlar.Bu da hobinin yayılmasını, basitçe daha çok eğlenmemizi engelliyor. Ayrıca kaygım kısa süre içerisinde bu hobilerinin, özellikle iletişim ihtiyacı yüksek olanların eski karanlığına geri dönmesi.

Bu hobilerle uğraşmaya 90'ların ortasında başlayan ve devam ettiren kitle olarak kendi jenerasyonuma gerçekten biraz görev düşüyor kanısındayım. Hani ulvi bir olay değil bir hobiyi sürdürmek şüphesiz, adı üstüne bir hobi bu. Diğer taraftan bu kadar senenin birikimi varken bir uğraşta, ürün çıkartamamak, bir şeyler yaratamak eğitimli insanlara çok da yakışan bir şey değil.

Dedim ya genel bir atış yapıyorum ortaya diye. Neden böyle kurumların oluşmakta zorlandığı konusunda kafa yoruyorum. Aklıma Gelenler;


  • Maddi: Bu alt-kültür artık para kazandırabiliyor. Hiçbir şey değilse bu işlerle ciddi uğraşıp, hayatını sürdürenler var. Diğer taraftan bir mekan açalım, bir şekilde bir toplulukla bu oluşumu büyütelim ve devam ettirelim, ülke için hala lüks. Hiçbir şey değilse, henüz aidat verme kültürümüz parçası bulunduğumuz toplulukta neredeyse hiç yok.

  • Anadolu Kültürü-1 (Yaş & Saygınlık): Bir işi uzun süredir yapanlarda, ülke çapında hergün yaşadığımız saygınlık ihtiyacı ciddi bir problem diye düşünüyorum. Bir konuda daha uzun süredir uğraşan kişinin otomatik saygınlık istemesi ve bu olmazsa bunun için ne kadar çok şey bildiğini göstermeye çalışması Analdolu kültürün bir parçası. Kocaman şirketlerde de yaşanmış, yaşanıyor. Haliyle alt-kültür organizasyonlarında da çok yaşanıyor ve muazzam anti-patik oluyor diye düşünüyorum.

  • Anadolu Kültürü-2 (Kültürde Hobinin Yeri): Ülke olarak en büyük hobimizin hafta sonları AVMlere gidip, dolaşıp, alışveriş etmek olduğunu düşünüyorum. Hobi, yani hemen hemen her çeşit hobi belli bir yaştan sonra devam ettirilirse bireye saygınlık kaybettiriyor gibi görünüyor. Şüphesiz bu durum azalmaya başladı ama 30 yaşını geçtikten sonra insanlar kendilerini tanımlarken, saygınlıklarını kaybettirecek bir uğraştan uzak durmaya başlıyorlar.


Dediğim gibi bu satırlarda amacım, biraz insanların fikrini duymak.  Umarım altına bir, iki paragraf da siz yazarsınız. Bir sürü teşekkürler.

NOT: Yazıda beceriksizlikten yer yaratamayınca not olarak ekliyeyim istedim. Ortada zaten yapılmış ve devam müthiş işler var. Her şey bir tarafa, Kontakt var. Şu an bitti ama WoI muazzam bir işti. Hayranlık uyandırıcıydı. Geekyapar, Kahramangiller gibi geçtiğimiz sene ortaya çıkan çok güzel, on binlere ulaşabilen oluşumlar var. Pathfinder Society var, var da var yani. Ben de böyle bir hayalin peşinden koşuyorum ve çok ciddi zaman harcıyorum İzmir'de Kule Sakinleri için. Hani söyledim ama kendimi tekrarlayayım; daha çok nasıl eğleniriz, elde kurumsal kültür bırakabilecek yapılar nasıl kurarız kafamdaki mesele aslında.

Oyuncular Oyunu Destan Olarak Yazarsa



Böyle şeyler olmaz. Yani GMler ne kadar iyi oyun yazarsa yazsın, gerekirse günlerce uğraşsın oyuncular bir, iki paragrafı zor yazarlar. Hani defalarca denedim olmuyor. Diğer taraftan çok nadir beklenmedik durumlar yaşanmıyor değil.

Lastwall'da geçen oyunda daha sonraki oyunlarda sürekli refere edilen ve anılan bir hikaye için Kemal bayağı oturmuş yazmış bir şeyler. İnanılmaz:

Bu kahraman dörtlünün hikayesidir, kadim şehir Hull de
Yutmuştu bataklık, koca şehri, kaldı sisler içinde
Kimse gitmez oldu, vardı türlü belalar
Örümcekler cadılar ve 6 başlı hydralar.

Kahramanlar duydu ki, bir kütüphane varmış
Herkes korkar uğramaz,
Orklar hababam kazarmış

Calathes eldrahil boloryn bogard, dediler şehir bizimdir
Yolumuza ne çıkarsa, orada başı kesilir.

Şafak vakti bir sabah, çıktılar hemen yola
Lakin yollar cetindi, zor oldu bata çıka
Dev kertenkele vardı, baktımı taşa çeviren
Bogarddı hemen orada kellesini indiren

Kaplamıştı dört yanı, dev örümcek ağları
Calathes buldu, iblislerin mağarayı
Binlerce orumcek, 10 tane de devinden
Eldrahil vurdu, büyücülerini can evinden

Çıktılar mağaradan, alınlarının akıyla
Buldular kutuphaneyi, çok büyük bir çabayla
Bir golem ki ortada, yerlerde yüzlerce ork
Boloryn dikildi karşısına,
dedi sen benden kork

Girdiler kadim kitapliga, yanmış ve yıkılmış,
Harabolmuş yakılmış,
bir de sular basmış
Kahramanlar bakıyordu, dikkatlice her yana
Gozleri takıldı, 6 başlı hydraya

Savaştılar orada, kitapların içinde
Hydra yamandır ama, kahramanlar peşinde
Başlarıyla kuyruğuyla zorladı çok onları
Ama onlar lastwall lu,
Yıktılar canavarı.

İmodea gördü orada, bu yaman mücadeleyi
Dedi şimdi hakettiniz
Büyük bir hediyeyi
Onca yığının içinden sanki bir güneş doğdu
Evet evet o gunes, dokuzuncu tomb du.

Dinleyin ey lastwallular
Öğrenin bu hikayeyi
Unutmayın her yerde, neşeyle söylemeyi
Kahramanlar geziyor, hala bu diyarda
Daha çok destan yazılacak,
Onlar için lastwall da

Flames of War için masa yapmak


Masa Yapımı

Geçtiğimiz yıllarda birkaç defa kocaman bir masa yapalım diye bayağı uğraşmıştım. Hani yakaladığım herkesi de biraz zorla projeye dahil etmiştim.

İlk çalışmada şöyle işler yapmıştık:










Sonuçta bir sürü iş yapsak da bu olmadı. Sonra ikinci kez işe giriştik.



Bu bayağı da oldu gibi, ama sonra tamamen kullanışsız olduğuna karar verdik. Durum şu ki parça parça yapınca masayı, maalesef kısa süre sonra olmadık şekilde deformasyon oluyor. 

Ben bu masa işinden var geçmiştim, ancak Afşin müthiş gaz. Sanırım yeni bir çalışmaya başlıyoruz. Ben direk biraz havalar ısınsın dedim ama bakalım. Bu sefer tek parça masa yapmalıyız diye düşünüyorum ama Afşin ile oturup gerçekten hiç konuşmadık.


Yeni Avusturyalılar

Daha çok fusilier ve yeni uhlanlar geldi geçtiğimiz hafta. Birkaç haftadır adam gibi bir maç yapma şansım olmasa da boyamaya devam etmek istiyorum. Adam gibi bir ordu için biraz daha ağır atlı ve biraz milis alasım var. 

Bayağı bir şey boyadım aslında. Bakasınız olursa şurada bir facebook galeri linki var.

Üç Pathfinder Oyunu

Hani gerçekten üç oyunu beraber götürmeyi hiç becermedim şimdiye kadar. Hiçbir şey değilse tırt bünye nedeniyle iş, güç ile beraber gitmiyor. Çok yoruluyorum falan. Ancak gene kendimi aynı durumda buldum gibi. Hem de tümünde kendim oyun yazacağım. Bakalım ne kadar gidecek. 

Hemen hemen tüm sosyal hayatımı FRP oynayarak ne kadar geçirebilirim bilmiyorum ya, göreceğiz sanırım. Belki yaz gelene kadar.

Kemal, Barış, Alkan ve Yaşar'a oynattığım oyunda 21. oyuna geldik. Diğer ikisinde yeni başlıyacağız. Hemen hepsini farklı bölgelerde geçen hikayelerden oynatayım istedim. Kemallerle oyun Last Wall'da geçiyor.

Aylin, Siğnem, Efe, Büçkün ve Yakup ile de Taldor'da oynayacağız. Yakup'a oyun oynatmayalı bayağı olmuştu. Yakup gibi ciddi tecrübeli GM'lere oyun oynatmak hep zor oluyor. Hani bir sürü oyun oynamış ve biliyor ama, karakteri umursamayacak kadar da tecrübesi hala yok. O yüzden iyice dürtecek beni diye düşünüyorum. Umarım çok yorulmam. Bakalım.

Son grup favorim. Mehmet, Nektar ve Efe ile oynayacağız. Yaş ortalaması 18 civarında üç kişi. Hani ilk düzenli oyunları olacak. Çok seviyorum yeni oyuncularla zaman geçirmeyi, garip bir şekilde Elf oynasak durumuna geldik. Pathfinder'daki en büyük elf krallığı olan Kyonin'in uygun olacağını düşündüm. Hep risk tabi yeni oyuncularla böyle işler yapmak. Diğer taraftan çok yeniler desem de beraber LK sayesinde belki 6-7 oyun oynadık. Gene de bakalım işler nasıl gidecek.


Sevgililer Günü ve Goblin



Sevgililer Günü Hediyem


Aylin sevgililer günü için bir süredir iç geçirerek takip ettiğim bu peluşu almış. Acayip sevindim. Hemen her Pathfinder oyunumda bir tarafa koyuyorum. Hiçbir şey değilse kocaman gülümseyen bir şeyin etrafta olması çok hoş.

Aylin Gurbi koydu ismini. Heh. Kısacası yeni bir Paizo oyuncağım var artık, çok da güzel bir sevgililer günü hediyesi.